Kahvaltı denince bir çok kişinin aklına gelen ama durumu da bence en güzel özetleyen Cemal Süreya’nın sözüyle başlayalım. Ne demiş şair: "Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı.”
Türk kahvaltısı o kadar zengin ki sofraya tabakları koy koy bitmiyor. Ama bir yandan o kadar mütevazi ki biraz zeytin, peynir yetiyor.
O kadar uzun ki dostlarla buluşup saatlerce sofradan kalkılamıyor. O kadar yoğun ki üzerine bir de Türk kahvesi içmeden rahat edilmiyor.
O kadar fit ki bir menemen tüm Karatay Kanunlarına uyuyor ve o kadar besleyici ki balın yanına kaymağı eksik olmuyor.
Gönlü o kadar zengin ki kreple de dost oluyor nutellayla da. O kadar seçici ki kendine çaydan başkasını yakıştırmıyor.
Sizin kahvaltınız hangisi bilmem ama biz her gün cafemiz Sermest’te büyük bir kahvaltıya uyanıyor ve bu rüyadan geç saatlere kadar ayılmak istemiyoruz. Havalar ısınınca bahçemize taşıyor, soğuksa içerde sıcacık oturuyoruz.
Hadi bu hafta siz de bize katılın.
Rezervasyon için: 0216 382 22 97